YAĞMUR
Felsefe
- Q. Locke'a göre tüm bilgilerimizin kaynağı dış duyumla elde ettiğimiz verilerdir. Bunun dışında başka bir kaynak söz konusu olamaz. Dolayısıyla bilgi deneyden gelir.
Bu parçadan, aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
- Q. 18. yüzyıl felsefesinde Descartes'ın etkisi yadsınamaz. Onun düşüncelerinin etkisinin yaşadığı dönemle sınırlı olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenle 18. yüzyılı anlamak için kendinden önceki yüzyılları da anlamak ve değerlendirmek gerekir.
Buna göre aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
- Q. Ödev kavramı herkesin pratik kullanımı için mutluluk düşüncelerini içeren herhangi bir güdüden daha basit, açık anlaşılır ve doğaldır. En sıradan insanın aklına göre bile ödev kavramı, çıkarcı mutluluk ilkesinden alınmış tüm güdülerden daha kuvvetli, nüfuz edici ve umut vericidir.
Kant'ın bu görüşlerini aşağıdaki ifadelerden hangisi desteklemektedir?
- Q. Hegel, varlığın temeline her şeyin özü olarak salt kavramsal yapıya sahip "Tin"i yani mutlak ruhu koyar. Hegel "Tin"i gelişen dinamik bir süreç olarak açıklar. Hem doğa hem de insan tez, antitez ve sentez sıralamasıyla işleyen diyalektik bir gelişme sonucunda ortaya çıkar. Hegel tez aşamasına akılsal kavramsal yapıdaki 'Tin'i, antitez aşamasına gerçeklikten yoksun duyusal dünyayı yani doğayı koyar. Doğanın çelişkili yapısı içinde tutsak kalan "Tin", özgürlüğünü kazanmak için insanla birlikte sentez aşamasına yükselir ve sonunda felsefi çabayla yeniden kavram haline dönüşerek kendine geri döner.
Parçada sözü edilen bu görüş aşağıdaki kavramlardan hangisi ile adlandırılır?
- Q. J. Locke, insan zihnine bilgilerin nereden geldiğini, zihnin nasıl dolduğunu ya da donatıldığını sorar. "Aklın ve bilginin bütün malzemelerine zihin nereden ve nasıl sahip olur?" sorusuna tek bir sözcükle cevap verir: "Deneyden." Ona göre, bütün bilgimiz deneyde temelini bulur ve kendisini deneyden türetir.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
- Q. Aydınlanma, insanın dünyasını algılamada ve biçimlendirmede geleneklere bağlı kalmaktan kurtulup kendi aklı ile hayatını aydınlatmaya girişmesidir. Buna bir de Kant'ın klasikleşmiş Aydınlanma tanımını ekleyelim. Kant'a göre: "Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmayış durumundan kurtulup aklı kullanmaya başlamasıdır". Ona göre, insan bu duruma aklın kendisi yüzünden değil, onu kullanmaması yüzünden düşmüştür çünkü insan şimdiye kadar aklını kendi başına kullanamamış, hep başkalarının kılavuzluğunu aramıştır.
Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisi aydınlanma düşüncesine uygundur?
- Q. I) Genel olarak insanın kendi yaşamını düzenlenmesini yeniden gündeme almıştır.
II) Tanrı merkezli toplumsal yapı ve düzenlemeleri esas almıştır.
III) Kaynağı Rönesans felsefesi ve17. yüzyıl felsefesinin ortaya koyduğu ilkelerdir.
IV) Kesin doğrulara ve bilginin ilerlemesine dayanan entelektüel bir kültür egemendir.
V) En önemli düşünürleri arasında Descartes, Bacon ve Leibniz vardır.
Yukarıda verilen ifadelerden hangileri 18. yüzyıl felsefesi için doğru değildir?
- Q. Aydınlanma felsefesi, düşüncelerini geniş çevrelere benimsetebilmek için, bilimin kesin anlatımı yerine her türlü yazı şekline başvurur. Düşünürleri de sistemli düşünüp çalışan filozoflar değil, daha çok Locke ve Voltaire gibi büyük yazarlardır. Bunlar yazılarında ulusal dillerini kullanmakla düşüncelerinin geniş çevrelere de yayılmasını sağlamışlardır. Bu düşünceler dergilerle, toplantılardaki tartışmalarla, ödüllü yarışmalarla, genel kitaplıklarla ve felsefe ile sıkı bir işbirliği yapan edebiyatla geniş çevrelere yayılmıştır.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
- Q. 18. yüzyıl felsefesi akılcı düşünmeye önem verir. Bilgiye ulaşmak mümkün görülüp, bilginin nasıl elde edildiği konusundaki tartışma, akıl ve deneyim odaklı yapılır. Bu çerçevede 18. yüzyıl filozofları metafizik konuların yer almadığı felsefi konuları ve soruları tartışmıştır.
Buna göre 18. yüzyıl felsefi düşüncesi için aşağıdaki yargılardan hangisi söylenebilir?
- Q. J. J. Rousseau'ya göre insanlar haksızlık durumlarına çözüm olması için zorunlu olarak toplumsal sözleşme yapmıştır. Böylece insanlar özgürlüğe kavuşacağını sanarak zincirlerine koşmuştur. Artık insandaki tek kötülük kendi kendine yaptıklarıdır.
Bu parçaya göre, aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
- Q. “Akıl hiçbir şeyi algılayamaz, duyular hiçbir şeyi düşünemez. Bilgi ancak bunların birleşik faaliyetinden doğar.”
diyen Kant, felsefe tarihi içerisindeki hangi iki görüşü uzlaştırmıştır?
- Q. Birçoğumuz “özgürlük” veya “devlet” gibi kavramlara sahibiz. Ancak bunlar dünyada görebildiğimiz, dokunabildiğimiz ya da koklayabildiğimiz şeyler değildir. Empirist filozof Locke, özgürlük gibi karmaşık fikirlerin
bile, en nihayetinde, basit algı parçalarının bir araya gelmesinden oluştuğunu iddia eder.
Buna göre empirizmin temel iddiası aşağıdakilerden hangisidir?
- Q. Kant, insan aklının kendisi ile dış dünya arasındaki ilişkisini konu edinir. Buna göre, ancak bize göründükleri biçimiyle nesneleri bilebiliriz; bize görünüşlerinin dışında, kendinde nesnelerin nasıl olduğunu bilemeyiz.
Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
- Q. Kant’a göre; “Bir esnafın deneyimsiz bir müşteriyi aldatmaması ödeve uygun bir eylemdir. Yoğun alışveriş yapılan bir dükkânda akıllı bir esnaf da böyle bir şey yapmaz; herkes için genel bir fiyat koyar. Öyle ki küçük bir çocuk bile herkes gibi oradan alışveriş yapabilir. Böylece insanlara dürüstçe hizmet edilmiş olur; ama bu, o esnafın bunu ödevden dolayı ve dürüstlük ilkelerine dayandığı için yaptığına inanmamız için yetmez…”
Buna göre bir eylemin ödeve uygun olmasının ölçütü aşağıdakilerden hangisidir?
- Q. John Locke, “İnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme” adlı eserinde Tanrı, evren, ruh, madde gibi konularda düşünmeden önce yapılması gereken ilk işin insanın bilme yetisinin ele alınması olduğunu ve özne olarak neyi bilip neyi bilemeyeceğimizin araştırılarak bilgimizin sınırlarının saptanması gerektiğini belirtmiştir.
John Locke’a göre araştırılması gereken konu öncelikle aşağıdaki alanlardan hangisi ile ilgilidir?
OPEN